Peygamberimiz (s.a.v.)’in ticaret hayatı dürüstlüğü

Peygamberimiz (s.a.v.)’in ticaret hayatı dürüstlüğü

Peygamberimiz (s.a.v.)’in ticaret hayatı dürüstlüğüMekke iklimi Toprakları tarıma elverişli olmadığından, Mekkeliler mal alıp mal satmakla uğraşırlardı. Çocuklarını da ticarete alıştırırlardı. Ticaret için kervanlarla,ilkbaharda Şam’a, sonbahardan sonraYemen’e seyahet ederlerdi. Ebu Talip de diğer Mekkeliler gibi kervan ticareti yapıyordu.Ve Peygamberimiz (s.a.v.) ilk ticarete gidişi bu sayede olmuştur.

Hz. Muhammed (s.a.v.)  Ebu TalibŞam’a giderken, Hz. Muhammed (s.a.v.) Ebu Talibden ayrılmak istemedi; kendisini de yanında beraber götürmesini istedi. Ebu Talib çok sevdiği Hz. Muhammed (s.a.v.)mi  beraberinde götürmeye karar verdi. Hz. Muhammed (s.a.v.) de kafileyle birlikte götürdü. Bu esnada henüz daha on iki yaşındaydı.

Ticaret için aliş veriş yapanların topluma yaptığı hizmetler yadsınamaz . Çünkü tüccar malın üretildiği yere kadar gidip insanların ihtiyacı olan malı alır,ve ihtiyacı olanlara ücreti karşılığında verir. Nasıl ki Hz. Muhammed (s.a.v)’e ticaretle uğraşan  kişinin topluma yaptığı hizmetler nedeniyle büyük manevî mükafatlara ulaşacağını müjdelemiştir. Her türlü aldatmayı, yalanı, hileyi ve  insana zarar vermeyi yasaklamıştır.

Peygamberimiz bizi aldatan bizden değildir.

Peygamberimiz ihtiyaçlarını almak için yiyecek maddesi satan bir esnafın yanına gider.  Peygamberimiz elini tahıl çuvalının içine daldırır. Tahıl çuvalına üsten içine bakınca kuru gözüküyor, ama Peygamberimiz elini cuvalın içine daldırınca eli cuvalın yaş olduğu yere kadar uzanmış elini geri çekince Peygamberimiz ürünün üstü, yani müşterinin göreceği kısmın kuru, alt kısmın ise yaş olduğu anlaşılır. Peygamberimiz Tahılın sahibine “Bu ne”? diye sorar. Satıcı Peygamberimize yağmur yağdığını söyler. Bunun üzerine satıcıya Peygamberimiz şunları söyler: “Islak olan buğdayın bir kısmını, insanların görebilmesi için çuvalın üzerine neden koymadın? Bizi aldatan bizden değildir”.

Hz. Muhammed (s.a.v) Emanetleri iade ediyor

MedineMekkeliler, Hz. Muhammed (s.a.v.) e kıymetli eşyalarını geri alınmak üzere, geçici olarak  teslim ederlerdi ilerde ihtiyaçları olduğunda tekrar geri alırdılar. Hz. Peygamberimiz (s.a.v), geri alınmak üzere, geçici olarak bırakılan eşyalara asla ihanet etmez ve Mekkeli sahiplerine sağlam bir şekilde geri iade ederdi. Emanetlere en zor anında hiçret edeceği gün  bile hainlik yapmamıştır. Hz. Muhammed (s.a.v.) Medine’ye hicret edeceği gece müşrikler, öldürmek amacıyla onun evini sarmişlardı. Hz. Muhammed (s.a.v.) evini birakıp gitmeden önce, yanında bulunan emanetleri Hz. Ali’ye teslim etmiş sonraki gün sahiplerine vermesini istemiştir. Burada dikkat çekici bir konu vardır. Hz.Peygamberimiz’ in Hz. Ali’ye teslim ettiği bu malların kureyşli müşriklere ait olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü o dönemde  Sahabeler Medine’ye hicret etmişlerdi. Mekke’de kalan  Sahabe sayısı cok azdı.

Hz. Muhammed (s.a.v.) güçlü olasılıkla çocukluğunda, veya ticâret hayâtında, dürüstlüğü doğruluğu ile tanınmıştı. Hz. Muhammed (s.a.v.) sözünde durmadığı, yalan söylediği hiç görülmemiş, Hz. Muhammed (s.a.v.) başkalarına zarar verecek bir davranışta bulunduğu, veya bir kimseyi incittiği asla görülmemiş;Hz. Muhammed (s.a.v.)’in dürüstlüğü dillere destan olmuştur.