Cerir bin Abdullah-(r.a) Hz. Muhammed (s.a.v)’den görüp şahid olduğu bir hadiseyi şöyle anlatmaktadır:

“Bir gün sabah Namazından sonra her zamanki gibi Hz. Muhammed (s.a.v)’in huzurunda bulunuyorduk. O anda Mudar Kabilesi’nden, üzerlerinde kılıçlarını kuşanmış vaziyette, perişan vaziyette bir topluluk Hz. Muhammed (s.a.v)’in huzuruna çıkageldiler. Mudar Kabilesinden gelenlerin üzerine giydikleri kaplan derisine benzeyen, alaca çizgili, basit bir hırkaları vardı. Bu hırkayı ortasından delerek başlarından geçirmişlerdi. Mudar Kabilesinin bu gelenler yoksulluktan, neredeyse çıplak vaziyetteydiler.

Hz. Muhammed (s.a.v) Mudar kabilesinin bu halini böyle görünce bu hallerine çok üzülmüştü.

 

Peygamberimiz Mudar Kabilesinin Yoksuluğunu Görünce Ne Yaptı? Mudar kabilesini bu derece fakir ve yoksul görünce Hz. Muhammed (s.a.v)’in üzüntüden yüzünün rengi değişti onlara cok canı yanmıştı. Hz. Muhammed (s.a.v) hemen evine girdi. Biraz evinde durduktan sonra tekrar dışarı çıkıp orda bulunan  Hz. Bilal (a.s) ezan okumasını emretti, Hz. Bilal (a.s) ezanı okudu. Sonra arkasından Hz.  Bilal kamet getirdi ve Hz. Muhammed (s.a.v) o vaktin namazını kıldırdı. Namazdan sonra bir hutbeye çıkarak önce şu ayet-i kerimeyi okudu:

«Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan zevcesini var eden ve ikisinden pek çok kadın ve erkek meydana getiren Rabbinize hürmetsizlikten sakının!.. Şüphesiz ki Allah, hepinizi görüp gözetmektedir.» (en-Nisâ, 1)

Hz. Muhammed (s.a.v) sonra da şu ayet-i kerimeyi okumaya devam etti:

«Ey iman edenler! Allah’tan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına baksın!..» (el-Haşr, 18)

Hz. Muhammed (s.a.v) Bu ayeti kerimeyi okuduktan sonra:

«–Her bir kişi, elinde altını varsa altınından, elide gümüşüvarsa gümüşünden, evinde fazla giysileri varsa giysilerinden, elinde ne varsa bir ölçek dahi olsa unundanda, hurmasındanda sadaka versin. Hiç bir şeyi yoksa bile yarım hurması varsa,yarım hurması bile olsa o hurmayıda sadaka versin!» Hz. Muhammed (s.a.v) böyle buyurdu.

Sahabelerden Mudar Kabile’sine Yardım Yağar…

 Hz. Muhammed (s.a.v) üzüntüden yüzünün renginin değişmesi, Sahabeleri o kadar etkilemiştiki  Ensar nasıl Mekke’den hicret edenlere yardım ettiyse ’şimdide yine Ensar’dan bir adam, çok zor ağırlığından dolayı taşıyamadığı ve  kaldıramadığı bir torba getiriyordu. Sahabeler birbirleriyle sadaka vermek için yarışır haldeydiler, sadaka vermek için sıraya girmiştiler. Sonunda Sahabelerin sadaka olarak getirdikleri yiyecek ve giyeceklerden iki büyük yığın olmuştu. Hz. Muhammed (s.a.v)’in yüzü gülüyor, sanki altın gibi parlıyordu…” (Müslim, Zekât, 69)