Pey­gam­be­r Efendimizin Sert Kayayı Parçalaması

Pey­gam­be­r Efendimizin Sert Kayayı Parçalaması

Pey­gam­be­r Efendimizin Sert Kayayı Parçalaması
Pey­gam­be­r Efendimizin Sert Kayayı Parçalaması

Medinenin kuzeyinde Pey­gam­be­r Efendimizin Sert Kayayı Parçalaması.

Medinenin kuzeyinde Hendek Kazı işi devam ederken  sahabeler Hendeğin ortasında sert bir kayayla karşı karşıya geldiler. Kayayı parçalamak için sahabelerden ne kadar güçlü kuveti kendine güvenen varsa hepsi tek tek hendeğe inip kayayı parçalamaya çalıştılar.

Hendek içindeki kayayı parçalamaya uğraşırken, ellerindeki  balyozla ne kadar vurulursa vurulsun, kayada ufak bır kırık bıle kıramıyorlardı. Kayanın her tarafından ne kadar kazma kürek, balyoz  gibi aletlerle kırmaya çalıssalar da kıramadılar, bir sürü aletleri kırıldı.

Yine de onu par­çalamaya başarılı olmadılar. Pey­gam­be­r Efendimizin Sert Kayayı Parçalaması nın başarılı olamadıklarını söylemek için giderler

O sırada Peygamber Efendimiz çadırının içinde dinlenmekteydi,Kayayı kıramadıklarını  haberini verdiler: “Ya Re­su­lal­lah!  Kazı esnasında karşımıza ak bir kaya çıktı. Kayayı bir türlü parçalayamadık! Bu kayayı kırma konusunda emriniz nedir?”

Peygamber efendimiz, “Al­la­hü Ekber! dedi!

Hz.Muhammed  Efendimiz, Selman-ı Farisi’ye balyozu getirmesini istedi ve balyozunu aldı. Peygamberimiz (s.a.v) “Bis­millah!” di­ye­rek kayaya bir darbe indirdi. Peygamber efendimiz indirdiği darbeyle  Kayanın üçte birini yerinden ayırarak kopardı ve Peygamber efendimiz, “Al­la­hü Ekber! dedi! ve bana Şam’ın anahtarları verildi. Vallahi, ben şu anda Şam’ın kırmızı köşklerini görüyorum!” buyurdu. Sonra, Peygamber Efendimiz yine “Bismillah!” deyip ka­yaya bal­yozla ikinci darbeyi indirdi.

Peygamber efendimiz Kayanın üçte biri daha parçalayarak parçaları kayadan ayırdı. Yine Peygamber Efendimiz, “Allahü Ek­ber! Ba­na, Fars’ın anahtarları verildi! Vallahi, şu anda ben, Kis­ra’nın Me­da­yin şehrini ve onun beyaz köşklerini görüyorum!” dedi. Ondan sonra  Peygamber efendimiz üçün­cü defa yine “Bismillah!” dedi ve balyozla kayaya vurdu; kayanın geri kalan kısmı­nı da yerinden kopararak ayırdı. Yine Peygamberimiz  “Allahü Ek­ber! dedi ve bana, Yemen’in anahtarları ve­ril­di! Vallahi, şu anda ben, Sa­n’a’nın kapılarını görüyorum!” buyurdu.

Peygamber  Efendimizin haber verdiği bütün kazanılan savaşlar ve fetihler, Bu savaşlar ve fetihler Hz. Ömer ile Hz. Osman döneminde tek tek aralıklarla  gerçekleşti. Bu savaşları ve fetihlerin, hepsini tek tek gören Ebu Hüreyre (r.a.), Müslü­manlara şöyle seslendi, “Bu kazanılan savaşlarla birlikte edinilen bu fetihler, sizin için bir başlangıçtır.

Vallahi, Allah, fethedeceğiniz veya kıyamete kadar fet­h o­lu­nacak şehirlerin hepsinin anahtarlarını önceden Peygamberimiz(s.a.v) vermiştir” derdi.