Müslümanların Habeşistan’a Hicreti

Müslümanların Habeşistan’a Hicreti

Müslümanların Habeşistan’a Hicreti : İslamiyete Mekke’de yavaş yavaş inananlar artarken, müşriklerin müslümanlara karşı tavırları da hareketleride sertleşmişti, onların sözlü tepkilerine fiili müdahaleleri de eklenmişti. Hz Muhammed (s.a.v) Ashabının maruz kaldıkları zulüm ve işkencelere son derecede üzülüyor fakat engellemeye gücü yetmiyordu.

Müslümanların Habeşistan’a Hicreti : Habeşistan’ın hıristiyan kralı Ashame en-Necaşi hakimiyeti altında yaşayanlara iyi davranan adaletli bir hükümdardı.Hz.Muhammed (s.a.v) Müslümanlara, dinlerini yaşayabilecekleri ve can güvenliğine sahip olabilecekleri bir yer olarak Habeşistan’a gitmeyi tavsiye etti.. Bu duruma işaretle Hz. Peygamber ashabına şöyle buyurdu: “Şayet isterseniz Habeşistan’a gidin. Zira orada ülkesinde hiç kimseye zulmedilmeyen bir hükümdar iş başındadır. Orası bir doğruluk ve dürüstlük ülkesidir. Allah bir kolaylık verinceye kadar orada kalın.” Bu tavsiye üzerine on bir erkek ile dört kadından oluşan müslüman kafilesi, 615 yılında Şuaybe Limanı’ndan Habeşistan’a hareket etti. Kafilede Hz. Osman ve eşi Rasulullah’ın kızı Rukıyye, Mus‘ab b. Umeyr,  Zübeyr b. Avvam, Abdurrahman b. Avf, Ebu Seleme ve eşi Ümmü Seleme gibi İslam tarihi açısından önemli isimler yer almaktaydı.

Hz. Osman Mekkede Habeşistanda  müslümanların orada iyi karşılandığını anlatır.

Müslümanların Habeşistan’a Hicreti : İslâm’dailk hicret olarak önem taşıyan bu gelişme Rasulullah’ın, peygamberliğinin ilk yıllarında Afrika ile temasa geçmesini de sağlamış oluyordu. Bir yıl  Habeşistanda kaldıktan sonra Hz. Osman Mekkeye döner ve Habeşistanda  müslümanların orada iyi karşılandığını anlatır.. Bu sebeple ikinci bir büyük kafile Ca‘fer b. Ebu Talib başkanlığında Habeşistan’a hicret etmiştir. Habeşistana göç edenlerin sayısı 108’e ulaşmıştır. Müslümanların sayısının gittikçe artması üzerine Kureyşliler, hicret edenlerin iadesi talebiyle Habeşistan’a bir heyet gönderdiler.

Müslümanların Habeşistan’a Hicreti : Habeş Kralı Necaşi her iki tarafı da dinlemek için müslümanların temsilcilerini de huzuruna çağırdı. Habeş muhacirleri adına Necaşi ile Ca’fer b. Ebu Talib konuştu. Onun sözleri İslam’ın ilk muhataplarında meydana getirdiği değişimi göstermesi bakımından önem taşımaktaydı. O şöyle dedi: “Ey hükümdar! Biz Cahiliye zihniyetine sahip bir kavimdik; putlara tapar, ölü hayvan eti yer, fuhuş yapardık. Akrabalık bağlarına riayet etmez, komşularımıza kötülük ederdik. Güçlü olanlarımız zayıflarımızı ezerdi.

Müslümanların Habeşistan’a Hicreti : Allah aramızdan doğruluk ve iffetini bildiğimiz, güven duyduğumuz peygamberi gönderdi. O bizden putlara değil, sadece Allah’a tapmamızı, emanete riayet etmemizi, akraba ve komşuları gözetmemizi, doğru davranıp yalan, iftira, kan davası ve yetim malı yemekten uzak durmamızı istedi. Biz de ona iman ettik”. Tarafları dinleyen Ashame iade isteğini reddetti.

Müslümanlar Habeşistan’da bir süre kaldılar. Habeş muhacirlerinden otuz üç kişi aşağıda bahsedilecek olan Şi‘bü Ebu Talib’deki boykotun sona ermesinden sonra (620) Mekke’ye döndü. Geriye kalan Habeş muhacirlerinin bir kısmı hicretten sonra, son kafile ise hicretin 7. (628) yılında kendi isteğiyle Medine’ye dönmüştür. Bu arada Kureyşliler, Bedir Savaşınden sonra yeni bir heyet göndererek müslümanların iade edilmesini istemişlerse de Ashame bu taleplerini de daha önce olduğu gibi reddetmiştir.