Hz. Muhammed (s.a.v.) Peygamberlik Vahyin ilk Gelişi

Hz. Muhammed (s.a.v.) Peygamberlik Vahyin ilk Gelişi

Peygamberimiz (sav)’in inzivaya çekilme

Hz. Muhammed (s.a.v.) Peygamberlik Vahyin ilk Gelişi Allah tarafından peygamberlik görevi  kırk yaşında verilmiştir.

Hacer-ül Esved’in Kabede yerine konulması

Mekkede Kabe’nin onarımı ve Hacer-ül Esved’in Kabede yerine konulmasından sonra O’nun, Allah hakkında düşünmeye, O’na nasıl iman ve ibadet edileceğini araştırmaya başlamıştı ve putlara hiç ilgi göstermeyen Hz. Muhammed (sav) aklı ve hisleriyle putlara tapmanın faydasızlığı sonucuna varmıştı.Olasılıkla  tek İlah inancına dayanan Hz. İbrahim (as)’in dini üzerine olmaya çalışan az sayıdaki İnsanlar gibi düşünüyordu.

Resulullah (sav),Nur Dağında Hira  mağarasında inzivayaçekilmesi

Hz. Muhammed (s.a.v.) Peygamberlik Vahyin ilk Gelişi:Vahy gelmeden önce neyi ve nasıl yapacağını bilememenin üzüntüsünü yaşarken, dış dünya ile bütün ilgisini kesereken ve inzivaya çekilmekten hoşlanmaya başladı ve nübüvvetinin birkaç yıl öncesinden itibaren her Ramazan ayında, dedesi Abdülmuttalib ve diğer bazı Kureyşlilerin yaptığı gibi,Nur Dağında Hira  mağarasında münzevi bir hayat yaşamaya başladı. Yiyeceği tükenince şehre iniyor, fakirlere yardımda bulunuyor, Kabe’yi tavaf ediyor ve evden yiyecek alarak tekrar mağaraya dönüyordu.

Zaman zaman Hz. Hatice (r.a) da yanına alıyordu. Hz. Aişe (r.a)’ın rivayetine göre Resulullah (sav) bu zamanda bir ara “sadık(doğru) rüyalar” görmeye başlamış, altı ay devam eden bu düzenli olarak birbirini izleyen değişmelerle gelişip oluşmasında. gördüğü rüyalar aynen çıkmıştır.

Esselamü aleyke ya Resulallah

Kaynaklarda ayrıca Hz. Peygamber’in bu dönemde kendisini “Esselamü aleyke ya Resulallah (Sana selam olsun ey Allah’ın elçisi)” şeklinde selamlayan sesler duyduğu, etrafına dönüp bakınca kimseyi göremediği için merak içerisinde kaldığı, bu seslerin ağaçlar ve kayalıklardan geldiğine dair rivayet edilir.

 

ilk vahy

Hz. Muhammed (sav)’in Hira’da bulunduğu 610 senesinin Ramazan ayının  yirmi yedinci gecesi, bazı rivayetlere göre Pazartesi günü sabaha karşı Cebrail (a.s.) gelerek ona Allah tarafından peygamber olarak görevlendirildiği haberini verdi.Hz. Muhammed (s.a.v.) Peygamberlik Vahyin ilk Gelişi Bu ilk vahyi Hz. Peygamber şöyle anlatmaktadır. O gece Cebrail bana geldiğinde “Oku!” (İkra’) dedi. Ben okumasını bilmiyorum dedim. Bunun üzerine Cebrail (a.s.) beni dayanabileceğim son noktaya kadar sıktı. Ardından beni bırakıp tekrar “Oku!” dedi. Cevaben yine “Ben okuma bilmem” deyince tekrar son noktaya kadar sıktı ve “Oku!” dedi. Ben “Ne okuyayım?” diye cevap verince Cebrail (a.s.) beni üçüncü defa nefesim kesilinceye  kadar sıktı ve bıraktı ve sonra şu ayetleri okumaya başladı:

ikraYaratan Rabbının adıyla oku. O insanı bir embriyodan yarattı. Oku! Senin Rabbin en büyük kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğreten, insana bilmediklerini belleten odur.” (el-Alak 96/1-5)  Bu olanlardan sonra heyecanlanıp korkuya kapılan Hz. Muhammed (sav), Nur dağından inerek evine gitti.Ve yatağına yatarak Evde eşi Hz. Hatice (r.anha)’den üstünü örtmesini istedi ve uyandıktan sonra başından geçenleri anlattı.

Hz. Hatice (r.anha) “Allah hiçbir zaman seni utandırıp üzmeyecektir. Çünkü sen akrabanı gözetir, doğruyu söyler, âcizlerin elinden tutarsın; yoksullara yardım eder, misafirleri ağırlarsın; haksızlığa uğrayanların yanında yer alırsın” diyerek samimi duygularını dile getirip teselli etti ve kendisine inandığını söyledi. Ardından Hz Hatice,Hz. Peygamber’i, kendi amcasının oğlu olan Kitab-ı Mukaddes’i bilen yaşlı bir Hıristiyan olan Varaka b. Nevfel’e götürdü., onu dinledikten sonra kendisine gelen meleğin bütün peygamberlere vahiy getiren melek olduğunu söyledi. Ardından da şunları ekledi: “Sana yalancı diyecekler; kötü davranacaklar. Sana savaş açıp bu şehirden çıkaracaklar. Ben o günlere ulaşırsam Allah için sana yardımcı olacağım.” Varaka sözlerini bitirdikten sonra ona doğru eğildi ve alnından öptü. Hz. Peygamber, hem Hz. Hatice’nin desteği hem de Varaka’nın bu açıklamalarından epeyce rahatlamıştı

Vahyin Kesilmesi

Hz. Muhammed (s.a.v.) Peygamberlik Vahyin ilk Gelişi  ardından bir süre vahiy gelmedi. İlk vahyin zorluğu  ve yükü şimdilik tam ortadan kalkmamışken vahyin kesilmesi Hz Muhammed’i  düşünmeye ve endişeye sevk etti. Sık sık Nur Dağına Hira mağarasına gidiyor ve Cebrail (a.s.) gelmesini bekliyordu fakat günler geçtiği halde Cebrail (a.s.) gelmiyordu. Hz. Muhammed bu dönemde Allah’ın kendisini terk ettiği zannına kapılarak üzüntülü endişeli günler geçirdi. Kaynaklarda “fetretü’l-vahy” adı verilen bu devrenin müddeti hakkında birkaç aydan başlayıp üç yıla kadar varan süreler zikredilmiştir. Ancak üç yıl rivayetinin aşağıda işaret edilecek olan üç yıllık gizli davetle karıştırıldığı, vahyin kesinti süresinin üç yıldan çok daha az olduğunu söylemek mümkündür.

Peygamber (s.a.v) bir gün  Nur Dagında Hira mağarasından geri dönerken Cebrail’i tekrar gördü, yine kaygılanarak ve heyecanla evine gidip yatağına yattı. Ve Cebrail  (a.s) evindede karşısına çıkarak Müddessir suresinin ilk ayetlerini okudu. (74/1-5) müBu ayetlerde artık ilahi mesajları insanlara ulaştırma zamanının geldiği belirtilmekte, bu görevi ifa ederken her şeyden önce yüce Rabbine güvenmesi istenmekte, ayrıca maddi ve manevi kirlerden uzak durması talimatı verilmekteydi.

Peygamber (s.a.v) Cebrail (a.s ) abdest almayı ve namazı kılmayı öğrettiği, O’nun da Cebrail’den öğrendiği şekliyle Hz. Hatice (r.anha)’ye öğretip evlerinde birlikte namaz kıldıkları rivayet edilmektedir.