Dövme yaptıranları Hz. Muhammed (s.a.v) şiddetle uyardı

Dövme yaptıranları Hz. Muhammed (s.a.v) şiddetle uyardı

Amerika ve Avrupa’da ve Dünyanın bir çok yerinde bazı genç kız,genç erkek ve hatta orta yaşta olan kimseler bunu bir “süs ve şekil iyi görünme” şeklinde yaparken, Türkiye de bir takım kimseler ve çoğunlukla gençler onları taklit ediyorlar.

Amerika ve Avrupa’da ve Dünyanın bir çok yerinde bazı genç kız,genç erkek ve hatta orta yaşta olan kimseler , çok eski zamanlardan bu zamana kadar bu kişiler vücutlarının bazı yerlerine değişik şekillerde dövme yaptırmışlardır. Bu gün bu zamanda da bu adet, yer yer dünyanın her yerinde sürdürülüyor.

Cahiliye devrinde Hristiyanlar Put perestler Yahudiler ve diğer dinler ve Araplar dövmeyi süslenmek için  veya ürpertmek  için yaparlarken ; Bu kişiler dövme ile bedenlerinin  çeşitli yerlerine suretler ve  şekiller yaparak bununla kendilerinin güç kazandıklarına inanırlardı. Bu devirde ve bu zamanda ise bu kesinlikle bir özentiden başka bir şey değildir. Dövme yaptıranları Hz. Muhammed (s.a.v) şiddetle uyardı.

Vücudun her hangi bir yerine Dövme, bilinen şekliyle şöyle yapılıyor: vücudun her hangi bir yerine, iğne ve benzeri aletlerle kan akacak şekilde derinin hemen altına girerek yaralanıyor. Sonra aynı yere iç yağı ve boya ve bazı maddeler konarak derideki bu yara iyileşmeye terk ediliyor. Sonunda deri altında farklı figurlarda koyu yeşil veya farklı renklerde şekiller meydana geliyor.

Hadis

Buhari ve Müslim’de rivayet edilen hadislerde şöyle buyuruyor: Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Müslümanlara dövme yapmayı ve yaptırmayı yasaklamıştır, bu dövmeleri yaptıranların Allah’ ın rahmetinden mahrum kalacağını bildirmiştir.

Bir kişi bilmeden dövme yaptırmışsa bu kişi nasıl hareket edecektir? Bundaki hüküm, dövmeyi yaparken kullanılan maddeye göre değişir. Eğer dövme için kullanılan bu maddeler İslam dinine göre necis sayılanların arasında bulunuyorsa, dövme de yukarıda yazdığımız o hükme girer. Bu durumda olan kişi için yapılacak şey,  dövmeyi silmek için ufak bir müdahale veya ameliyatla hallediliyorsa gidermeye çalışmaktır. Ama dövme giderilemiyor, bunu da gidermeye imkanı bulunamıyorsa ve yoksa, dövme o şekilde bırakılır. Çünkü Cenab-ı Allah kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez, Cenab-ı Allah kulunun üstesinden gelemeyeceği ve yapamayacağı şeyleri istemez. Dövme yaptıranları Hz. Muhammed (s.a.v) şiddetle uyardı.

Dövmeyi yaptıran kişilerde Abdeste ve gusle mani olup olmadığına gelince; dövme derinin altında olduğundan. O kimse Abdesti ve gusül abdesti alırken derinin altını değil, derinin üstünü yıkamak farzdır. O zaman dövme de derinin altında kaldığına göre, o kişinin bedenin herhangi bir yerinde dövmenin bulunması abdeste ve gusle mani olmaz. Dövmeli yerin üzerini yıkanmasıyla abdest ve gusül sahih olur. Bilerek veya bilmeyerek dövme yaptıran kişi böyle bir günahı işlemiş olduğuna göre Allah’tan mağfiret ve af etmesini diler, ve bu kişi tövbe ve istiğfar eder. Ve kişinin inşallah tövbe ve istiğfarı da kabul olur.