Peygamberimiz (s.a.v) mi Rahip Bahire Hıristiyan din adamının tanıması
Peygamberimiz (s.a.v) mi Rahip Bahire Hıristiyan din adamının tanıması
Peygamberimiz (s.a.v.) ve amcası Ebu Talib şama giderken busradan geçiyorlardı bu küçük ilçede Bahira isminde bir Hristiyan keşiş yaşıyordu Ve Peygamberimiz (s.a.v) mi Rahip Bahire Hıristiyan din adamının tanıması ve konuşması
Rahip Peygamberimiz (s.a.v) mi Rahip Bahire Hıristiyan din adamının tanıması sonucu kasabaya uğrayan kervanlarla hiç ilgilenmezdi, ama Hz. Muhammed (s.a.v.)’in içinde bulunduğu kervanı karşılayarak bütün kafileye bir ziyafet verdi. Bahira okuduğu kutsal kitaplardan edindiği bilgilerle, Hz Muhammed (s.a.v.)’in simasından, O’nun gelecekte ahır zaman peygameri olacağını anlamak için O’nunla konuştu. Sorular sordu. Aldığı cevaplarla, kanaatini kuvvetlendirdi. Şam yolculuğunun bu çocuk için tehlikeli olacağını düşündü.
Ebu Talib’e: “Bu çocuk son Peygamber olacaktır. Şam Yahudileri içinde O’nun alamet ve vasıflarını bilen kahinler vardır. Tanırlarsa, yapacakları kötülüklerden korkulur. Bu çocuğu Şam’a götürmeseniz iyi olur” dedi.
Bu sözler üzerine Ebu Talib Şam’a gitmekten vazgeçti. Alışverişini burada bitirip, geri döndü.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in geleceği ve O’nun bir çok başkalarından ayıran kendine has hâl, nitelik, hususiyet Tevrat ve İncil’de bildirilmişti. Bu sebeplerden Yahudi ve Hristiyan bilginleri, O’nun alametlerini ve başkalarından ayıran kendine has hâl, nitelik, hususiyetini biliyorlardı. Hicretten sonra Müslüman olan Medineli Yahudi alimi Abdullah İbn Selam’ın “Tevrat’ta Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hz. İsa (a.s.)’ın sıfatları vardır” dediğini, “Kütüb-i Sitte” denilen altı güvenilir hadis kitabından Tirmizi’nin es-Sünen’inde rivayet edilmiştir.