İslam Ordusunun Harp Nizamına Sokulması
Peygamber Efendimiz, Müslümanlardan oluşan ordusuyla Bedir’e gelince
İslam Ordusunun Harp Nizamına Sokulması: Peygamber Efendimiz, Müslümanlardan oluşan ordusuyla Bedir’e gelince hemen ordusunu harp nizamına soktu. Ordusunda okcuların yerlerini süvarilerin yerlerini ve mizrakcıların yerlerini dikkatle kontrol etti.
Müslüman kuvvetlerı üç kısma ayırmışlardı, muhacirler, Evsliler ve Hazreçliler . Her biri açtıkları kendi sancakları altında toplanmışlardı. Muhacirlerin sancağını Evslilerinkini Sa’d b. Muaz Mus’ab b. Umeyr, , Hazreçlilerinkini ise Hubab b. Münzir Hazretleri tutuyordu.
İslam Ordusunun Harp Nizamına Sokulması: Peygamber Efendimiz, bütün bunlardan sonra İslam ordusuna şu talimatı verdi:
“ Ben emir vermedikce hatlarınızı bırakıp ayrılmayınız!Ben emir vermedikce bir yere kımıldamadan yerlerinizde durunuz. Emir vermedikçe savaşa başlamayınız.Düşman size yaklaşmadan Oklarınızı, kullanıp israf etmeyiniz.Düşman kalkanını açtığı zaman oklarınızı atınız. Düşman iyice yaklaşınca elinizle taş atınız. İyice yaklaşırsa mızrak ve kargılarınızı kullanınız. En sonunca düşman iyice yaklaşınca göğüs göğüse gelindiği vakit Kılıçlar kullanılacaktır.”
Peygamber Efendimiz, verdiği emirler tek tek yerine getiriliyor. Mücahitlerin her biri, bulunduğu yere taş yığınakları yapmaya başladı. Müdafaa harbinde bulunacakları zaman, bu, çok işlerine yarayacaktı. Çünkü taarruz taktiğini uyguluyordu. Dolayısıyla, hücum esnasında taşları atabileceklerdi düşman bundan mahrumdu.
Peygamber Efendimiz İçin Gölgelik Yapılması
Konaklanacak yeri belirlendikten sonra Peygamber Efendimiz için, hurma dallarından bir gölgelik, çadır yapıldı. Peygamber Efendimiz, gölgeliğin altına Hz. Ebu Bekir’le birlikte girdi.
Mücahitlerden birkaç kişiyle Hz. Muhammed (s.a.v.)in çadırının kapısı önünde nöbet tutmaya başladı.