Hz. Ali (r.a) Hayber Kalesine Dayandı
Hz. Ali (r.a) Hayber Kalesine Dayandı
Hayber kalesinin fethi güçlükle gerçekleşmişti
Hayber kalesinin fethi zorlu çetin gerçekleşmişti. Hayber kalesi volkanik ve genellikle, üzerinde yerleşim yeri bulunmayan, boş toprak. üzerinde sağlam kalelerden ve kaleciklerden oluşmuş bir yerleşim yeriydi. Medine’den ceza olarak, bulunduğu yerden bir başka yere sürülen , Yahudilerin çoğu buraya yerleşmişlerdi. Hayber kalesinin ve çevresinin kuşatması devam ederken Hz. Ali (r.a) Hayber Kalesine Dayandı, bir gün Hz Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Yarın İslam dininin sancağını öyle birisine vereceğim ki, Allahu teale ve Peygamberide onu sever, o da Allahu tealayı ve peygamberini sever. Allah, onun eliyle Hayber kalesinin fethini gerçekleştirecektir.”
Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)’in sözleri üzerine bütün mücahitleri merak etmeye başladılar .Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v) Yarın İslam dininin sancağını kime verecek,ve bu büyük şerefe ve onura sahip olacak insan kimdir ? Mücahitlerden bir çoğu bu şerefin ve onurun kendilerinin verilmesini çok istiyorlar ve arzuluyorlardı. Bu büyük şerefe ve onura sahip olmak isteyenlerden biri de Hz. Ömer’di.Hz Ömer (r.a) Bu hadise için, “komutanlığı o günkü kadar hiç bir gün arzu etmedim. Sancak için çağırılırım umutla bekledim.” demiştir.
Mücahitler umutla dört gözle sabahı bekliyordu. Nihayet sabahleyin beklenen an geldi. Hz.Peygamberimiz:
“Sancağı getirin.” Emrini verdi. Sancağı Hz.Peygamberimizin üzerine getirdiler.Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v):
“Ali nerededir?” buyurdu. Hz. Ali (r.a geldi, ama gözlerinden çok rahatsızdı. Peygamber Efendimiz mübarek elleriyle Hz.Alinin gözlerinin üzerine sürdü:
“Allah’ım! Sıcağın ve soğuğun sıkıntısını Ali’den gider” diye dua etti. Sonra da: “Allah sana fethi nasip edinceye kadar yürü!” buyurdu. Gözlerinin ağrısı geçen Hz. Ali (r.a) hayber kalesine doğru ilerledi.
Hz. Ali (r.a) Hayber Kalesine Dayandı
Hz. Ali (r.a) Hayber Kalesine Dayandı : Hz. Ali (r.a), Hz.Peygaberimiz (s.a.v)’in beyaz sancağını alıp Hayber Kalesi’nin önüne kadar ilerledive kalenin önüne sancağı dikti. Ve Meydan okudu. Hz.Ali (r.a) sacağı diktikten ve Meydan okuduktan sonra Hayberlilerin kuvvetli ve cesur bir adamı kabul edilen Merhab, askerleriyle birlikte Hayber kalesinden çıktılar. İki kat zırh giymiş ve iki adet de kılıç kuşanmıştı:
“Ben,” diye coşarak bağırdı, “Arslanları bile kılıç ve mızrakla yere bir vuruşta yere seren biriyim ben !” Hz. Ali ise:
“ Ey kafir Ben de annemin bana ‘Haydar’ adını taktığı insanım. yigitlikte ve korkusuzlukta ben ormandaki en heybetli arslan gibi korku salarım Etrafıma . Seni yeneceğim ve yere sereceğim bir hamlede o kafanı yerinden ayıracam!” diye haykırdı.
Hz. Ali ve Yahudi kapışır, bu teke tek mücadeledede, Hz. Ali, Yahudilerin en kuvvetli olan adamını Zülfikarla bir hamlede Merhab’ı ikiye bölerek yere serdi. Hz. Alinin bu cengaverliğini gören Hz.Peyganberimiz (s.a.v) :
“Ey Mücahitler artık sevininiz, Hayber’in fethi artık kolaylaştı!” buyurdu.
Hz Peygamberimizin bu sözleri üzerine mücahitler top yekün birden hücuma geçtiler, ve Hayber kalesini ele geçirdiler. Hz. Ali hiç kimsenin beklemediği bir mucizeyi gerçekleştirdi. çok ağır olan üç beş adamın yerinden oynatamayacağı Hayber kalesinin demir kapısını yerinden söküp kalkan olarak kullanmaya başladı. Hayber kalesi alınınca savaş bitince kapıyı yere bıraktı. Ve kapıyı Hz.Alinin biraktığı yerden almak için geldiklerinde sekiz kişi kapıyı yerden kaldıramadılar