Hz. Peygamberimiz’in En Büyük Mucizesi Kur’an
Hz. Peygamberimiz’in En Büyük Mucizesi Kur’an
Hz. Peygamberimiz’in En Büyük Mucizesi Kur’an: Peygamberimizin döneminde en ünlü şiir ve kelam sanatında en ileri gelenlerinden Velid Bin Mugire, Kureyş’in bu konularda en iyisi ve başıydı.
Velid Bin Mugire Hz. Muhammed (s.a.v )’in İslam dinini ve okuduğu Kur’an Ayetlerinin hiç bir yerde ve bu zamana kadar hiç bir yerde bu kadar inandırıcı ve aşırı çok etkili oldugunu duyar ve Hz. Muhammed (s.a.v ) başvurdu:
– Ey Muhammed bana biraz Kur’an okurmusun!
Hz. Muhammed (s.a.v ) Nahl Suresi / 90’ncı Ayetini sesli ve çok güzel kulağa hitab eden bir sesle okumaya başlar.
– “Şüphesiz ki Allah adaleti, iyiliği, (hususiyle) akrabaya (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder. Taşkın kötülük (ler) den, münkerden, zulm tecebbürden nehyeder. Size (bu suretle) öğüt verir ki iyice dinleyip anlayıp tutasınız.” (Nahl Suresi / 90)
Hz. Muhammed (s.a.v ) Nahl Suresi / 90’ncı Ayetini ayetini okudular. Velid Bin Mugire Hz. Muhammed (s.a.v ) Nahl Suresi / 90’ncı Ayetini bir kere daha okuttu.
Ve Hz. Muhammed (s.a.v ) okuması bittikten sonra Velid Bin Mugire orda bulunan Kureyşlilere dönüp haykırmaya başladı:
– Vallahi Muhammed ‘in okuduğu bu kelamın başka bir kimsenin bilmediği güzellik ve lezzeti var. Bu bir mucizedir.
Şairlıkte ve şiirlerin kelimelerin büyücüsü Velid Bin Mugire, Bu duyduklarından sonra başını alıp Kureyşlilerin çok yoğun olduğu yere doğru koşmaya başladı:
– Kureyşlilerin içinde benden daha üstünü olan şair yoktur. Her türlü şiirin her türlü şekilde okuma halini, insanların ve cinlerin şiirlerini benden iyi bileniniz varmı tabiki yok. Ama Muhammed ‘in okuduğu kelam benim bildiklerimin hiç birisine benzemiyor. Vallahi insana dinlerken kendinden geçiren çok hoş ve o kadar dokunaklı ki, aklımı başımdan aldı gitti dedi.
Hz. Muhammed (s.a.v ) secde suresini okur
Hz. Peygamberimiz’in En Büyük Mucizesi Kur’an: Kureyşli kafirler, Hz. Muhammed (s.a.v ) doğru yolu göstermesi için, Rebia oğlu Utbe’yi gönderirler, ve bazı tekliflerde bulunmak için.
Hz. Muhammed (s.a.v )’in huzuruna vardığında Rebia oğlu Utbe Kureyşlilerin tekliflerini tek tek saydı. Hz. Muhammed (s.a.v )’e kureyşlilerin bir sürü dünya nimetlerini vaad ettiklerini söyler.Hz. Muhammed (s.a.v ), Utbe’yi sonuna kadar dinledi.
Hz. Muhammed (s.a.v ) Utbeye sorar:
– Ey Rebia oğlu Utbe Söyleyeceklerin bu kadarmı tamam mı?
– Evet…
–Rebia oğlu Utbe Öyleyse şimdi sende beni dinle!
– Pekala, dinliyorum Muhammed!
Hz. Muhammed (s.a.v ) secde suresini besmeleden başlayarak okumaya başladı.
Hz. Muhammed (s.a.v ) Secde ayeti gelince okuyup secdesini hemen orda yaptı.
Hz. Muhammed (s.a.v ) yine buyurdular:
– İşittin mi, ya Eba Velid?
Utbe, hayretler içinde kalmıştı ve dehşetler içinde kalmıştı mırıldanarak cevap verir :
– Evet Muhammed işittim der.
Hz. Muhammed (s.a.v ):
– İşte sen ve işte o!
Buyurdular… Rebia oğlu Utbe, dehşetler içinde Kureyşlilerin yanına koşarak gider:
– Ey Kureyşliler! Ben Muhammed’den öyle bir kelam sözler işittim ki, ömrümde hiç öylesini duymadım. Bu sözler ne? Şiir değil, sihir değil, kehanet değil ! Muhammed kendi haline bırakın ve ona kesinlikle dokunmayın! Muhammed bana Kur’an okudu ve Ad ve Semud kavminin başlarına gelen bela ve musibetlere dair Kur’an daki ayete sıra gelince, ben başımıza bir felaketin gelmesinden korktum. Bilirsiniz ki Muhammed yalan söylemez. Dikkat edin de başımıza bir şey gelmesin.