Haramlar neden kolay ve güzel, ibadetler güç ve zor geliyor?
Haramlar neden kolay ve güzel, ibadetler güç ve zor geliyor?
Haramlar neden kolay ve güzel, ibadetler güç ve zor geliyor?: Haramlar Hakiki müslüman olana tatlı gelmez. Ancak dinine şartlarını yerine getirmeyen müslüman nefsinin esiri olan günahkarlara tatlı gelir. Haramların dışı güzel içi necaset gibidir, fakat üstleri iyi güzel görünür, dışı cilalanmış, çekici ve tatlı hale getirilmiştir. Haramların içinde, necaset ve zehir olduğunu bilen, görünüşüne aldanmaz.
Bazı meyvelerin kabuğu ve görünüşü çok güzeldir , fakat içi acıdır. Bazı meyvelerin dış görünüşü güzel olmadığı halde içi hoş ve tatlıdır.
Tatlı narın kabuğunun görünnümü köşeli ve çirkindir hoş görünmez, ama içi kuyu renkte ve tatlıdır. Ekşi nar yuvarlaktır, kabuğu çok güzel ve hoş görünür, ama içi açık renktedir ve çok ekşidir.
Zakkumun çiçeğinin çiçekleri farklı renklerde çok güzel görünür ama zehirlidir. tavus kuşunun tüylerine ve güzelliğine herkesi hayran birakır ama sesinin çok çirkin duyan bir daha duymak istemez.
Eskilerden kalan ata sözü ne der. (Dışı seni, içi beni yakar) demişlerdir. Yediğimiz Cevizin kabuğunu kırmadan yiyemediğimiz gibi çünkü dışı sert odun içi ise çok tatlıdır.
Yapacağımız İbadetlerin Zekaat, Fitre vermek Elimizdeki malı bölüp vermek zor gelir ama sevabı feyzi cok fazla olduğuna Dinine tam bağlı olan bilir.
Ve yediğimiz içtiğimiz nimetlerin dışı bize acı gelsede de, yediğimiz içtiğimiz nimetlerin içleri tatlıdır. Dışına görünüşüne değil, iç görünüşüne içine bakmalı. Mesela Allahu Teala bazı kullarına hastalık, bela verir . Bunları nimet bilip sabreden kazanır. Eyup Peygamber gibi onun için, (Sabır etmek ne kadar zor ve acıysa da,sabr’ın sonuda selamettir ) buyuruluyor.
Allahu Teala’dan gelen Belalara ve hastalıklara sabretmek gerekir ve takdir edilmiş olan şey başa gelir, eğer kişi sabrederse sevabına kavuşur. Ama sabretmez, buna isyan ederse günaha girer ve huzursuz olur. Sıkıntı her ne kadar çok acı olsa da, sabredilirse nimet olur.
Kur’an Kerimde
Kur’an Kerimde Bekara suresi 216 ayet-i kerime Türce meali şöyledir:
Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize, sevdiğiniz şey de kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
Allah’ın sevdiği kulları belaya uğrasada. Allah’ın sevdiği kulları belay sabr eder ve mükafata ulaşmış olur.
Bir Müslüman üç gün yatağında üç gün hasta yatsa, bu Müslümanın küçüklü büyüklü günahları af olur.
Bir kimse hep sıhhat ve selamette olsa ama şükr etmese, şükr etmediği için sıhhat ve selamett onun helaki için yeterli gelir.
Bir Mü’minin işlediği günahları af oluncaya kadar, o mü’mine bela ve hastalık gelir.
Biri gelir Hz. Muhammed (s.a.v) huzuruna ve der ki:
– Ey Allah’ın Resulü, elimde olan malım gitti, bütün param bitti , bende üzüntüden hasta oldum dedi.
Hz. Muhammed (s.a.v) ona buyurdu ki:
Bir kimsenin malı gitmeyince, ve o kimsenin parası bitmeyince ve o kimse hasta olmayınca o zaman o kimsede hayır yoktur, çünkü Allahü tealanın sevdiği kul, belaya maruz kalır.