Peygamber Efendimiz Mücahitlerle İstişare Etmesi

Peygamber Efendimiz, ashabını iştişare etmek için topladı.

Peygamber Efendimiz Mücahitlerle İstişare Etmesi: Peygamber Efendimiz, ashabını iştişare etmek için topladı. Kervanın takip edilme­sinin mi doğru olacağının, veya kafir ordusuyla Muhabere için karşı çıkmanın mı daha uygun olacağı husu­sunda Mücahitlerlerle görüşülerek  bir kısımı , kervanın takip edilmesinin daha uygun olacağını ifade ettiler. Peygamber Efendimiz, kervanın takip edilmesinin daha uygun olacağından hoşlanmadı.  Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer konuşmak için söz istediler, müş­riklerin üzerine yürümenin, onlarla harbe girmenin daha iyi ola­cağı hususunda konuşunca, Pey­gam­be­ri­miz bundan memnun kaldı.

Hz. Mikdat b. Esved (r.a.), “Yâ Allahın Resulu! Rabbin sana neyi emrettiyse onu yap! Vallahi, biz, İsrailoğullarının Hz. Musa’ya de­diği gibi ‘Git, Rabbinle beraber düşmanlara karşı çık! Biz buradan kımıldama­yız’ tarzında bir söz söyleyecek değiliz. Biz sana tabiyiz ve senin emrindeyiz”diye konuştu.

Peygamber Efendimiz Mücahitlerle İstişare Etmesi:Sahabenin sözlerinden memnun olan Peygamber Efendimiz, Sahabeye hayır duada bulundu.

Bu konuşmalardan sonra, kararın sonucu artık anlaşılmıştı. Fakat ensarın da bu hususta görüşünü almak gerekiyordu. Çünkü onlar Me­di­ne dahilinde Pey­gam­be­ri­mizi ve Müslümanları koruyacaklarına dair söz ver­mişlerdi. Şimdi ise şehrin dışında bulunuyorlardı. Peygamber efendimiz, onların bu konudaki görüşlerini sordu.

Ensar namına Sa’d b. Muaz Hazretleri söz aldı ve şöyle konuştu:

“Yâ Re­su­lal­lah! Biz sana iman ve seni tasdik ettik. Bize getirdiğin şeyin de hak olduğuna şehadet ettik. Bu hususta dinlemek ve itaat etmek üzere sana ke­sin sözler de verdik.

“Yâ AllahınRe­su­lu!  Biz, seninle beraberiz. Seni hak dinle gönderen Allah’a yemin olsun ki sen bize şu denizi gösterip dalarsan biz de seninle birlikte dalarız! Bizden bir kişi dahi geri kalmaz. Biz düşmana karşı varmaktan çekinmeyiz. Savaş anında geri dönmeyiz. !”

 

Bir avuç mücahit savaşa hazır

Peygamber Efendimiz Mücahitlerle İstişare Etmesi: Bir avuç mücahit, her şeye rağmen, kendile­rinden  sayıca ve  silahça çok fazla olan müşrik ordusuna karşı savaşacaklardı. Onların sayıca çokluğu, silahça üstünlüğü kahraman sahabelerin gözünü korkutmadı. Kur’an’ın ifadesiyle, “ölümün ağzına girmeyi”seve se­ve göze alıyorlardı. Onlar, Allah’ın yardımına güveniyorlardı. Allah için mü­ca­de­le verecek­lerinin biliyorlardı, Din Sahibinin Allah’ın yardımını esir­ge­meyece­ği­ne gönülden inanıyorlardı.

Sa’d b. Muaz’ın (r.a.) sözlerinden  hoşnud olan Resulu Ekrem Efendimiz, sevinç içinde, ümit dolu bir seda ile mücahitlere, “Yürüyün ve Allah’ın lût­fuyla şad olun! İşte, Ku­reyş’­in tek tek düşüp uzanacağı yer­leri şim­diden görür gibiyim!”diye hitap etti.

Bu konuşmalardan sonra mücahitler üzerinde heyecanlarını kat kat artırdı. Bedir’e doğru şevkle yol almaya başladılar.